Rüyasında üç gün üst üste vurulduğunu gören Gazi Levent Deveci, darbe gecesi ‘şehit olurum’ düşüncesiyle evden çıkmış. Şehit olmayıp ağzının içinden vurularak gazi olan Deveci’nin, darbecilerin mahkemelere bakımlı bir şekilde getirilmesinin ağırına gittiğini anlatıyor.
“Önce bir kaya parçası başıma isabet etti. Sabah ezanları okunurken silah sesleri oldu, arkamdaki iki genç alnından vuruldu. Onları görünce ‘Allahu Ekber’ diye bağırırken ağzımın içinden vuruldum. Yüzümün sol kısmı uçtu. Beynim çıktı sandım önce. Yanağımdan fışkırır gibi kan akıyordu. Beni vuranı gördüm ben, yaşlı bir albaydı. 1 hafta sonra yakalandı zaten. Bir buçuk ay önce 12 saat süren 10. ameliyatımı geçirdim.
Bu ülkede kim böyle bir operasyon çekerse, asla izin vermeyiz. Bugün de aynı şey olsa, yine sokağa çıkarım, ama bu sefer boş çıkmam. Şimdi davaları görülüyor hainlerin, bir kez gittim, bir daha da gidemedim. Çünkü çok ağırıma gidiyor. Onlar yakalandığında yanakları içeri göçmüştü, sefil ve rezil durumdaydılar. Şimdi adamlar takım elbiseli, kilo almışlar, saçlarını taramışlar, iyi bakılmışlar. Resmen besliyoruz. Bunların asılması lazım. Bunlara acırsak yine acınacak duruma düşeriz. Gaziler için konuşulan çoğu şey de lafta kaldı. Konuştuklarının dörtte ikisini yerine getirdiler, ama kalanı duruyor. İşçi kazalarıyla aynı tutuyorlar bizi, yüzde 60 arıyorlar. Gazi emekliliğimiz reddediliyor bu yüzden. İşimi kaybettim, maaş da alamıyorum. Biz bir şey istemedik, onlar açıkladılar yapacaklarını. Ama bu yapılanlar beni bağlamıyor. Bugün olsa yine dışarı çıkar, mücadelemi yaparım.”